PKK Öncesi Türkiye'de Sol Hareketler

26 Haziran 1992'de Diyarbakır'ın Silvan ilçesinin Susa köyünde cami baskınında 10 Müslümanın katledildiği dönemin gazetelerinde kıyıda kenarda bir yer bulmuştu kendine… Susa'da 10 Müslümanın camide hunharca katledilmesi dönemin basını için PKK için, hatta devleti yöneten siyasetçiler için rutin sıradan bir olay olarak değerlendirilebilirdi belki… Ama Susa Katliamı bir dönüm noktası idi.

Kürt örfünde asla izine rastlanmayan cami basma, camide ibadet edenleri katletme rezaleti ilk kez PKK tarafından 1992 yılında gerçekleştirildi. Köy basmaların ve toplu katliamların zirvede olduğu o yıllarda Susa'da yaşanan vahşet kamuoyuna fazla yansımadı. Zira öldürmeler rutin bir hal almıştı; ne var ki bu katliam diğerleri gibi sıradan değildir… Bu yazı dizimizde Susa katliamına varan süreci işleyeceğiz.

Peki, Kürt örfünde, kültüründe olmayan bu iğrenç ve çukur yöntem kimlerden miras kalmıştı PKK'ya… Evet Kürt tarihinde böyle bir alçaklık olmadığı için Kürt tarihini değil Sosyalist, Komünist ideolojinin temel yapısını ve tarihini bilmek gerekir. Bir örgüt halkının kültürel kodlarının dışında hatta tam karşısında bulunan bir fiil işliyorsa şüphesiz katliamın gerekçesini ideolojik kodlarda aramak gerekir.  Zira PKK sosyalizmin Kürdistan'da doğurduğu DNAsı bozulmuş sekülerizmin çocuğudur. O halde bu çocuğun doğum öncesini, doğumunu ve gelişimini de bilmemiz gerekir ki Susa'daki vahşetin sürecini de kavrayabilelim…

1960'lı yıllar Türkiye'de solun en güçlü olduğu yıllardı. Mehmet Ali Aybar önderliğinde Türkiye İşçi Partisi, 1965 yılında mecliste temsil hakkı elde edince sol daha da güçlendi…

Batıda partisel ve derneksel faaliyetlerde bulunan sol hareketler özellikle üniversitelerde yoğun ve etkili bir çalışma içerisinde oldu.

12 Mart sürecinde, sol hareketler büyük darbeler aldı. Ve bu dönemde sol gruplar dağılma sürecine girdi. Batıda sol hareketleri dağıtılırken PKK örgütünün de kurulmasının zemin taşları adeta hazırlanmıştı. Abdullah Öcalan 1974 yılında Ankara'da kurulan demokrat yükseköğrenim Derneği'nin kurucuları arasında yer alan Abdullah Öcalan daha sonra Kürdistan İşçi Partisi'ni yani PKK'yı kuracaktı.