Mardin’in Midyat İlçesinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları tarafından işgalci Siyonistlerin Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatması ve üç Filistinliyi şehit etmesi kitlesel basın açıklamasıyla telin edildi.
Yeni Mahalle’deki Merkez Hacı Hasan Gündüz Camii önünde Cuma namazını müteakip düzenlenen basın açıklamasına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Basın açıklamasına STK temsilcileri, dernek başkanları, siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Ellerinde çeşitli pankart ve dövizler taşıyan vatandaşlar sık sık tekbirler getirip, sloganlar atarak terör rejiminin Mescid-i Aksa’ya yönelik tutumunu kınadı.
Midyat STK’ları adına basın açıklamasını İbrahim Akar okudu.
“Siyonist ve işgalci İsrail hak ihlallerini alışkanlık haline getirmiştir”
Siyonist rejimin Aksa’da uyguladığı işgal, kıyım ve geçen hafta yaşananların hatırlatıldığı basın açıklamasında Siyonist İsrail’in bu tür hak ihlallerini hiç kimseyi takmayıp alışkanlık haline getirdiğine dikkat çekildi.
İnsan haklarını ihlal etmeyi ve uluslararası hukuku çiğnemeyi alışkanlık haline getirmiş olan işgal rejiminin bu kararından dolayı Kudüs’te bulunan Müslüman kardeşlerimizin geçen hafta cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılamadıkları hatırlatılan açıklamada, “Filistinli Müslümanlar Cuma namazını eski şehir surlarının dışında kılmak zorunda kaldı. Hiçbir hak ve hukuk tanımayan, Müslüman kardeşlerimize her türlü zulmü yapan, İslam’a düşmanlık eden ve kutsallarımıza saldıran İsrail rejimini aldığı kararlarından ve uygulamalarından dolayı lanetliyoruz.” denildi
“48 yıl aradan sonra ilk defa cuma namazı kılınamamıştır”
İşgal rejiminin bu kararı sebebiyle Mescid-i Aksa’da 48 yıl aradan sonra ilk defa cuma namazı kılınamadığına tepki gösterilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi:
“İşgal rejiminin bu kararı sebebiyle Mescid-i Aksa’da 48 yıl aradan sonra ilk defa cuma namazı kılınamamıştır. Siyonist İsrail bununla da yetinmemiş, Mescid-i Aksa’nın giriş kapılarına yerleştirdikleri dedektörler ile ibadet amacıyla mescide gelen Müslümanları ve cenaze namazı için getirilen naaşların bulunduğu tabutlara arama zorunluluğu getirdi. Mescid-i Aksa'dan imamlar da dâhil herkesi dışarı çıkaran işgalci rejimin ‘polisi’, Filistinli gönüllü bekçilerin telefonlarına da el koydu. İşgal rejiminin Müslümanları katletmesi ve güvenlik bahanesiyle ibadeti kısıtlayıcı kararlar alması adım adım Mescid-i Aksa’yı ele geçirme ve Kudüs’ün tamamı üzerinde söz sahibi olma çabasıdır. Dünya Müslümanları, Siyonist emellere sahip İsrail’in bu tasarruflarına karşı çıkmazsa, işgalci rejimin bundan cesaret alarak atacağı bir sonraki adım, Mescid-i Aksa’dan Müslümanları tamamen menetmek olacaktır.”
“Siyonist rejim bu cesareti Müslümanların parçalanmışlığından alıyor”
İşgal rejimin bu adımları atma cesaretini Dünya Müslümanlarının birbirleriyle uğraşmalarından ve Suriye başta olmak üzere İslam âlemindeki iç savaşlardan alındığına vurgu yapılan açıklamada son olarak şunlara yer verildi:
“Ayrıca İslam ümmetinin içinde bulunduğu çatışmaların, fitne ve fesadın en büyük kaynağı Siyonist İsrail ve onun emperyalist hamisi ABD iken, gerekçesi ne olursa olsun ABD ve İsrail ile olacak her yakınlaşma sadece Filistinli Müslümanların değil, bütün dünya Müslümanlarının da zararına olup İslam coğrafyasındaki sıkıntıları katlayacaktır. Davası, İslam, cihat ve zulümden kurtuluş olması gereken İslam ülkeleri ve Müslümanların aralarındaki çekişme ve ihtilafları bir tarafa bırakıp, Kudüs’ün özgürlüğüne yoğunlaşmalarını, Siyonist İsrail’in ve haçlı zihniyetine sahip emperyalist AB(D) ve diğer işgalci devletlerin İslam coğrafyasından defedilmesini hedeflemelerini şiddetle tavsiye ediyoruz. Kudüs’ün özgürlüğünün ümmetin birliğinde, olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, tüm Müslümanları Mescid-i Aksa’da uygulanan zorbalığa ve saldırılara karşı tepkisini ortaya koymaya, sesini yükseltmeye davet ediyoruz”.
Basın açıklamasının ardından vatandaşlar ise yaşananlara tepki göstererek basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.
Kudüs’ün kurtuluşunun Müslümanların birliğine bağlı olduğunu söyleyen Midyat HÜDA PAR sekreteri Abdülkadir Arbağ, “Bugün Müslümanların başına gelen bu zulümlerin hepsi kafirlerin kuvvetli oluşundan değil, Müslümanların parçalanmışlığındandır. Müslümanlar kıymetsiz bir şey için birbirleriyle uğraşıyorlar. Kâfirlerle Siyonist şebeke ve Amerika ile İslam düşmanlarıyla uğraşacaklarına birbirleriyle uğraşıyorlar. Bütün bunların sebebi budur. Allah-u Teâlâ bütün Müslüman kardeşlerimizin arasına birlik ve beraberlik nasip etsin. Kudüs’ün kâfirlerin ve zalimlerin ellerinden kurtuluşunu nasip etsin inşallah.” dedi.
Bugün yaşananların Kudüs için büyük bir musibet olduğunu dile getiren Azim-Der Genel sekreteri M. Said Başaran ise , ”Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir. Bugün Yahudilerin zulmü ve işgali altına girmiş bulunmaktadır. Tüm dünya Müslümanları Kudüs’ü onların elini ellerinden kurtarmak için büyük bir çaba göstermelidirler. Kudüs'e sahip çıkmaları gerekir. Geceleri uykularının gelmemesi lazım. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Onlara sahip çıkılması gerekiyor. Allah Müslümanların arasına birlik ve vahdet koysun. Kudüs'ün kurtuluşuna vesile olsun inşallah.” diye konuştu.
Katılımcılardan Ahmet Ağırman, dünya Müslümanlarının bir ve beraber olması gerektiğini Filistin ve Kudüs için seslerini yükseltmelerini istedi.
Midyat Secde-Der Başkanı Abdurrahim Kaplan, 1948'den bu yana terör şebekesinin Kudüs ve Filistin halkı üzerinde tecrit uyguladığını, lanetleyip kınadığını dile getirdi.
Ne olmuştu?
İşgalci İsrail polisi, 13 Temmuz Perşembe günü, sabah saatlerinde ibadet amacıyla camiye gelen iki Filistinli Müslüman’ı Mescid-i Aksa'nın girişinde, bir Filistinliyi de mescidin avlusunda şehid etmiş, işlenen katliamların ardından yaşanan olaylar bahane edilerek, Mescid-i Aksa ibadete kapatılmış ve Cuma namazının kılınması engellenmişti.
Basın açıklamasının ardından grup Amerika ve Siyonist işgalci karşıtı slogan atıp, tekbirlerle dağıldı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.