,
  • BIST 9083.55
  • Altın 2324.376
  • Dolar 32.3608
  • Euro 34.9381
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 17 °C
  • Antalya 20 °C

Kayyum ve Halk İradesi!

Veysi DEMİR

Değerli Okurlar!

Bildiğiniz gibi 11 Eylül 2016 Arefe Günü İçişleri Bakanlığı PKK-KCK ve FETÖ'ye yardım ve destek verdikleri gerekçesiyle başkanları görevden alınan ülke genelindeki 28 belediyeye kayyum atadı.

Bu belediyelerden 24'ü PKK/KCK gerekçesiyle DBP belediyeleri, bir MHP ve 3 AK Partili belediyeye de FETÖ'den dolayı kayyum atandı.

Bu belediyelerden Hakkari ve Batman il belediyesi, 24'ü ilçe, 2'si belde belediyesi ve 12 başkanın halen tutuklu olduğu biliniyor.

Kayyum atanması konusu ilkin PKK'nın çukur siyaseti ve DBP/HDP'nin buna destek vererek sözde 'özerklik' ilanları sonrası gündeme gelmişti. Ancak 15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişimi sonrası konu bir süre askıya alınmış gibi göründü.

Konunun gündeme geldiği dönemde HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu şunu söylemişti: “Biz prensip, ilkesel olarak halkın oylarıyla seçilmiş birisinin merkezi hükümet tarafından görevden alınmasını doğru bulmuyoruz. Fakat seçilmiş bir kişinin de suç işleme hürriyeti, öyle bir ayrıcalığı yoktur. Suç işleyen varsa bunlara ilişkin prosedürlerin nasıl uygulanacağı kanunda açıkça yazılıdır. Suç işleyen herhangi bir seçilmişin görevden alınması durumunda da onların yerine nasıl atama yapılacağı kanunlarda yazılıdır. Biz kayyum atanmasını ilkesel olarak doğru bir hareket tarzı şeklinde değerlendirmiyoruz.” 

Prensipte bu görüşe tabiki katılıyoruz. Ancak 7 Haziran seçimlerinden bu yana ülkenin nasıl bir girdaba sokulduğunu da göz ardı etmeyelim.

Evet, ülkenin OHAL ile idare edildiği ve PKK'nın eylemlerini artırdığı bir dönemde 'kayyum' atanması beklenen bir adımdı.

Halkı kayyuma karşı kışkırtmaya çalışan HDP/DBP/PKK taraftarları avuçlarını yaladılar. Çukur siyaseti sonrası halkın, bu kesimin asıl amacını anladığı ve desteğini bıçak gibi kestiğini gördük. Ancak bu kesim hala romantik devrim hayalleri ile kendini avutmaya devam ediyor.

Bazı belediyelerde baskıyla işçilere iş bıraktırmaya çalıştılar ancak devletin ciddi tavrını görünce geri adım attıklarına şahid olduk. Bundan sonra nasıl bir plan içerisine gireceklerini bilemeyiz.

Konunun bir başka boyutu da, Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görevden alınması veya ayrılmasına kamuoyu bir anlam verememişti. Süleyman Soylu'nun atanması sonrası 28 belediyeye 'kayyum' atanması ile, Efkan Ala'nın kayyum atanmasına yanaşmadığını anlıyoruz.

Konunun bir diğer yönüde, 'Kayyuma hayır' diyerek sözde 'halkın iradesine' davet edenlerin içinde bulunduğu çelişkili hal. Bu kesimler eğer bu konuda samimi olsalardı, öncelikle örgütün belediyelere 'kayyum' olarak atadığı 'örgüt komiserine' karşı çıkmaları gerekirdi. Aday olarak halka sundukları seçilenlere ek olarak örgütün atadığı eşbaşkanlar ve perde gerisinden belediyeleri yöneten "çaycı komiserlere" karşı çıkmaları gerekmez miydi?

Ayrıca çözüm süreci varken ve 7 Haziran seçimlerinden 80 vekil çıkarmışken her gün Kandil'in devleti ve halkı tehdit eden sözde "devrimci halk savaşı" paranoyasına karşı çıkmaları gerekmez miydi?

Tabi bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bunların hiçbirine karşı çıkmadınız. Şimdi sıkışınca 'halk iradesi' diyorsunuz. Ne zaman halkın dediğini yaptınız? Ne zaman halkın görüşünü aldınız da şimdi bunu söylüyorsunuz?

Eğer illada karşı çıkacaksanız öncelikle PKK'nın halk iradesi üzerindeki 'vesayetine' karşı çıkın. Siz ne zaman özgürlükten ve özgür halk iradesinden yana oldunuz sahi? Sizden olmayan sizin gibi düşünmeyen parti ve düşüncelere hayat hakkı tanımıyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz!

Ayrıca seçilen belediye başkanlarının hiçbir yetkilerinin olmadığını işlerin örgüt tarafından atanan 'komiserlerin' veya 'çaycıların' yürüttüğünü bilmiyor muyuz? Bunu bütün halk biliyor ve bu halk size artık güvenmiyor anlamıyor musunuz?

Halkla konuştuğumuzda, bu belediyelerin bunca yıldır halka hizmet etmediği ve yaptıkları bilindiği halde, hükümetin neden bugüne kadar beklediğini sorguluyorlar. Hükümet neden bunlara bugüne kadar göz yumdu? Hükümet halkı onlara mahkum ettiğinin hesabını kendi içinde sorgulamalıdır.

Son olarak şu uyarıyı yapalım: Hükümet gerek ihraç kararlarında, gerekse 'kayyum' atamalarında kendi içinde bulunan kripto FETÖ'cü ve PKK'lıların yanlış yönlendirmelerine dikkat etmelidir.

Selam ve dua ile...

 

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 658 98 55