,
  • BIST 9142.4
  • Altın 2325.529
  • Dolar 32.3782
  • Euro 35.0031
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 25 °C
  • Antalya 23 °C

"Kandan beslenen birileri varsa CHP zihniyetidir"

"Kandan beslenen birileri varsa  CHP zihniyetidir"
9. Uluslararası Öğrenci Buluşması'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben halkımdan besleniyorum. Kandan beslenen birileri varsa, Menderes’in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir, sizsiniz” diye Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.

Federasyonu (UDEF) tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması’nın final programına katıldı. Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirilen ve dünyanın pek çok ülkesinden öğrencinin katılımına sahne olan programda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsin.” sözlerine atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  şöyle konuştu: “Van’da İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan zat, şahsıma karşı yine alçakça bir ifade kullandı. Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil, haddini. Ben halkımdan besleniyorum. Kandan beslenen birileri varsa, 1960’ta rahmetli Menderes’in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir, sizsiniz” dedi.

“BU SALONDA DÜNYANIN BÜTÜN RENKLERİNİ GÖRÜYORUM”

9. Uluslararası Öğrenci Buluşması’nda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu salonda dünyanın bütün renklerini, bütün güzelliklerini görüyorum. Karşılıksız sevgi, gerçek anlamını sizin işte bu kucaklaşmanızda buluyor. Sizler, bu duruşunuzla, heyecanınızla, dayanışmanızla tüm dünyaya gerçek barış mesajı veriyorsunuz” dedi.

Buluşmayı gerçekleştiren UDEF ve TÜGVA ile organizasyona destek veren; programa katılan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan’da başlayıp bugün sona eren buluşmanın öğrenciler, katılımcı ülkeler için hayırlara vesile olması; kardeşliği ve muhabbeti perçinlemesi dileğinde bulundu.

“BU VATANI, HAİNLERE BÖLDÜRMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları ekledi: “Şu salonda ve ülkemizin diğer illerinde, yürekleri bizimle atan, ilim için, bilgi için ve daha iyi bir eğitim için Türkiye’yi seçen tüm misafir öğrencilerimize, ayrıca hoş geldiniz diyorum. Bu yıl 9. düzenlenen bu buluşmanın güçlenerek, yeni ülkelere, yeni coğrafyalara taşarak devam etmesini ümit ediyorum. Bu vesileyle şu anda Güneydoğu’da ve ülkemizin birçok yerinde bu milletin vahdeti için, bu ümmetin vahdeti için, bayrağımızın şanlı bir şekilde dalgalanması için, vatanımızı 780 bin kilometrekarede bir ve bütün olarak kalması için, devletimizin bekası için şehit olan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”

“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler; ama siz bilemezsiniz” mealindeki ayeti aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Böldürmeyeceğiz bu vatanı bu hainlere, bu fırsatı onlara vermeyeceğiz” dedi

“HALK NE DERSE, O OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘tek vatan, tek millet, tek bayrak ve tek devlet’ vurgusunda bulundu. Şehit kanları ile yoğrulduğu için bu toprakların vatan olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi çıkmış bir tanesi, dünyanın değişik yerlerinde, ‘Başkanlık sisteminin gelmesi için kan gerekir, kan.’ diyor. Üç unsur var, bunların bir tanesi mezhepçilik unsurudur. İkincisi ırkçılık unsurudur, üçüncüsü terör unsurudur. Bu zatın söylediklerinde bu üç unsurun tamamı var. Bunlar kandan besleniyorlar. Aynen bölücü terör örgütünün uzantıları gibi… Bunlarda da o hava esmeye başladı, herhalde oraya imrendiler. Baktılar ki bu iş, sandıkla gelmiyor, girdiği her seçimde mağlup, aldığı netice ortada. Şimdi ‘acaba kanla netice alır mıyız’ diye buna bakıyor. Alamayacaksın. Bu milletin üstüne çıkamayacaksın. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’; millet ne derse o olacak. Gençler şunu da unutmayın; halk ne derse o olacak, Hak ne derse o olacak.”

“BARIŞ VE GÜVEN İKLİMİNE KATKI SAĞLAMANIN DERDİNDEYİZ”

İslam medeniyetinin hikmet ve irfan medeniyeti olduğunu vurgulayan ve Hz. Peygamber’in "İlim, müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır" hadisini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Nerede bir hakikat varsa onu alıp, irfan süzgecinden geçirip hayatımıza nakşetmek, bizim milletçe en önemli hasletlerimizdendir. Bakınız bugün dünyada 4,5 milyon civarında öğrenci kendi ülkesi dışında eğitim hayatını sürdürüyor. Bunların kahir ekseriyeti Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Avustralya gibi belli başlı ülkeleri tercih ediyor. Bu ülkelerin çoğunun uluslararası öğrencileri bir nevi kazanç kapısı, ticari bir meta olarak gördüklerine şahit oluyoruz. Yani dev bir sektör oluşmuş adeta. Fakat bizim için, milletimiz için uluslararası öğrenciler salt bir gelir kapısı değildir. Bilakis misafir öğrencilerimiz, dost ve kardeş ülkelerle kucaklaşmanın, iş birliğinin, tecrübe paylaşımının bir vesilesidir. Biz misafir öğrencilerimizle birlikte tüm insanlığı saracak bir huzur, barış ve güven iklimine katkı sağlamanın derdindeyiz.”

Binlerce yıldır farklı medeniyetlere, farklı kültürlere beşiklik yapmış, insanlık tarihinin hafızası olan Türkiye’de yükseköğrenim gören misafir öğrencilerin, şanslı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin geçmişini, kültürünü, havasını, en önemlisi de dillere destan misafirperverliğini tecrübe etmek, başlı başına büyük bir kazanımdır. Türkiye’nin tarihi, üç kıtada hüküm sürmüş kadim medeniyetlerin özüdür, özetidir. Burada sadece bir ülkeyi, bir milleti değil; aynı zamanda Afrika, Asya ve Avrupa’nın bir hasılasını görürsünüz. Tarihi, siyaseti, hukuku, sosyolojiyi, iktisadı, dış politikayı Türkiye’de okumak; size hiçbir yerde bulamayacağınız özgün bakış açısı kazandırır” diye konuştu.

“MİLLETİNE TEPEDEN BAKANIN, ÜLKESİNE FAYDASI OLMAZ”

Türkiye’de 3 yıldır sosyoloji eğitimi alan Afganistanlı bir öğrencinin hikâyesini aktaran ve öğrencinin mektubundan, “Türkiye’ye geldiğimden beri fikrim çok değişti. Afganistan'da iken sadece Afganistan’ı ve ailemi düşüyordum; ama şimdi bir Müslüman olarak tüm insanları düşünüyor ve eşit görüyorum. Türkiye’de her ülkeden öğrenci var; bizler aynıyız, eşitiz. Allah’ıma hamdolsun şu an çok iyiyim, burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Bundan sonraki hayatımda da, vatanım ve insanlık için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum” ifadelerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Evet, bu öğrencimizin anlattıklarının size çok tanıdık geldiğini, bunun aynı zamanda sizin de hikâyeniz olduğunu biliyorum. Unutmayın; her yolculuk, her sefer insanı değiştirir, olgunlaştırır, pişirir. Bakış açınız, idrakiniz, hayata, çevreye dair duruşunuz, her bir yolculukla farklılaşır. Ancak ben sizlerin özellikle şu ince ayrıntıya dikkat etmenizi istiyorum. Değişmek farklıdır, yabancılaşmak farklı. Entegrasyon ile asimilasyon arasında çok keskin bir ayrım vardır. Şayet bir insan, bir öğrenci kendi kültürü, kendi değerleri ve kökleriyle bağlarını koparıyorsa; o değişmiyor, bilakis yabancılaşıyor demektir. Milletine tepeden bakanın; kendine, ailesine, ülkesine faydası olmaz. Biz, bunun acısını çok çektik, halen de çekiyoruz. Afrikalı, Orta Doğulu, Asyalı ülkeler bunun bedelini yıllardır ödüyorlar. Maalesef, ortak tarihimiz bu tür insan enkazlarıyla, kayıp nesillerle dolu. Ben sizin bu tür yanlışlara düşmeyeceğinize, kendi değerlerinizi asla hor, hakir görmeyeceğinize inanıyorum.”

“SOFRAMIZA BİR TABAK DA MÜLTECİLER İÇİN KOYDUK”

Öğrencilere hitaben, çok kritik bir dönemde Türkiye’de bulunduklarına ve dünyanın yaşadığı en büyük insani dramlardan birine de yakından şahitlik ettiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de 6 yıldır yaşanan katliama dikkat çekerek, yaklaşık 600 bin masum insanın varil bombalarıyla, balistik füzelerle, işkencelerle, kimyasal silahlarla öldürüldüğünü, 13 milyon Suriyelinin evinden olup bunların 6 milyonunun vatanını terk ettiğini, rejim tarafından önü açılan ve desteklenen DAEŞ, YPG, PYD gibi terör örgütlerinin, işgal ettikleri bölgelerde etnik temizlik ve soykırım uyguladığını kaydetti.

Tüm bunların dünyanın gözü önünde yaşandığına ve yaşanmaya devam ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak biz, krizin ilk günlerinden itibaren Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadık, onlara kapılarımızı açtık, açmaya da devam edeceğiz. Soframıza bir tabak da onlar için koyduk. Bugün 3 milyon Suriyeli ve Iraklı muhacire, ensar bilinciyle, komşuluk hukukuyla sahip çıkıyoruz. Rabbim de bu paylaşmanın, dayanışmanın bereketini katbekat veriyor. Fakat kişi başına düşen gelirleri bizden katbekat fazla olan pek çok ülke, sırf rahatlarını bozmamak için bu vahşete, bu drama kayıtsız kalıyor. Sınır kapılarında, derme çatma mülteci barınaklarında, denizlerde yaşanan insanlık dışı manzaraları, eminim sizler de bizim gibi yüzünüz kızararak, esefle izliyorsunuz” şeklinde konuştu.

“İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİ'Nİ KALEME ALANLAR, İNSANLIK SINAVINDAN SINIFTA KALDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Beyannamesi’ni kaleme alanların, bugün en temel insanlık sınavından, sınıfta kalmış durumda olduğunu vurguladı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dün Srebrenitsa’da bu imtihanı verememişlerdi, bugün de Suriye’de, Libya’da, Yemen’de veremiyorlar. 1994’de Ruanda’da 800 bin insan katledilirken kılını kıpırdatmayanlar, şimdi de benzer bir kayıtsızlığın içindeler. Afrika, Asya, Orta Doğu ülkeleri için demokrasi ve özgürlük karnesi hazırlayanlar, kendi karnelerindeki kırıkları hiç gündeme getirmiyorlar. Terör örgütlerinin, teröristlerin, eli kanlı katillerin hak ve hukuklarını savundukları kadar, bunların elinde can veren maktullerin, masumların haklarını savunmadılar, savunmuyorlar. Terör örgütüne başkentini açmanın, teröristlere çadır kurdurmanın özgürlükle ne ilgisi var? Eli kanlı caniler, ne zamandan beri siyasi sığınmacı oldu? DAEŞ’in eylemlerine verdiğiniz tepkiyi, niçin PKK, DHKP-C ve YPG’nin saldırıları karşısında esirgiyorsunuz? Madem siyasi idamlara karşısınız; neden birkaç gün önce şehit edilen Motiur Rahman Nizami’nin idamına sessiz kaldınız? Avrupa’dan bir ses, bir haykırış çıktı mı? Hayır. Bunun adı çifte standart değil midir? Biz, bunları söylediğimizde, tutarsızlıklarını, ilkesizliklerini yüzlerine vurduğumuzda da, beyefendiler, hemen rahatsız oluyorlar, Tayyip Erdoğan hemen ‘diktatör’ oluyor. Motiur Rahman’ı idam edenler diktatör olmuyor. Ona seyirci kalanlar olmuyor.”

“BEN HALKIMDAN BESLENİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Van’da İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan zat, şahsıma karşı yine alçakça bir ifade kullandı. Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil, haddini. Ben halkımdan besleniyorum. Kandan beslenen birileri varsa, 1960’ta rahmetli Menderes’in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir, sizsiniz. Siz kimi aldatıyorsunuz, kimi aldatacaksınız? Medya güçlerini, gazetelerdeki, ekranlardaki tetikçilerini kullanarak, bizi karalamaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Hiç kusura bakmasınlar, onların itibar suikastları bizi yıldırmaz. Onların iftiraları, hakaretleri, bizi hakkı ve hakikati haykırmaktan alıkoyamaz.”

Mazlumlara sahip çıkmaya, diklenmeden dik durmaya, doğrunun ve barışın tarafında durmaya devam edeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü biz, kuvvetimizi medyadan, sermayeden değil; seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan mazlumların dualarından alıyoruz. Onların hayır duaları bizimle olduğu müddetçe, yılmadan, yorulmadan bu kutlu yolda yürümeye, haksızlıkları dillendirmeyi de sürdürerek devam edeceğiz. Sizin gibi gönül elçilerimiz bizimle olduğu sürece, Türkiye’yi karalamaya yönelik kampanyaların hepsi de boşa çıkacaktır. Şairin dediği gibi; ‘Biz aşinaya aşina, bigâneye bigâneyiz.’ Aşinalık bağı kurduğumuz sizlerin şahitliğinin, onların algı operasyonlarını darmadağın edeceğine inanıyorum” açıklamalarında bulundu.

“AKLINIZI VE KALBİNİZİ ASLA BİRİLERİNE KİRAYA VERMEYİN”

Gençlerden, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal her alanda algılarının açık olmasını, kendilerini geliştirmelerini ve gündemi takip etmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aklınızı ve kalbinizi asla birilerine kiraya vermeyin. Bazı maalesef ‘tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet’ olanlar var biliyorsunuz. Sakın onların düştüğü oyuna düşmeyin. Sakın akıllarını kiraya verenlerle beraber olmayın.  Vicdanınıza ipotek konulmasına kesinlikle müsaade etmeyin. Burada bir konuya sizlerin dikkatini çekmekte fayda görüyorum. Unutmayın; yanlışın en tehlikelisi, doğruya en yakın olandır. Suret-i haktan görünenler, fark edilmesi en zor olanlardır” tavsiyelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu konuda son dönemde çok büyük sıkıntılar yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini, 40 yıl boyunca devlet içinde gizli bir şekilde örgütlenen, ‘hizmet, eğitim, yardım’ diyerek insanları kandıran bir yapının, en büyük zararı gençlere verdiğini dile getirdi.

“DÜNYANIN HER YERİNDE PARALEL ÇETENİN KİRLİ YÜZÜNÜ DEŞİFRE EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun dönem ülkemizin başarılı çocukları, Anadolu’nun körpe zihinleri, paralel ihanet çetesi tarafından kandırıldı, kullanıldı. Bu ülkenin evlatları, iyi niyetlerinin kurbanı oldu. 2,5 yıldır bu örgütle yoğun bir mücadele içindeyiz. Bir taraftan örgütün devlet yapımızda ve milletimizin gönlünde açtığı yaraları sarmaya çalışıyoruz; diğer taraftan da dünyanın her yerinde bu çetenin kirli yüzünü deşifre ediyoruz. Sizlerden, dünyanın farklı ülkelerinde, ellerine geçen her fırsatı ülkemizi karalamak için kullanan bu şer şebekesine asla prim vermemenizi bekliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda kendisini dinleyen gençlerin arasında, bu yıl mezun olup ülkelerine dönecek ya da başka bir ülkede eğitim hayatına devam edecek öğrencilerin olduğuna işaret etti ve onlara şu cümlelerle seslendi: “Ben sizlerden, Türkiye’den ayrıldıktan sonra da birbirinizle ve bizimle irtibatı koparmamanızı özellikle rica ediyorum. Bu irtibat geleceğe yönelik müşterek atacağımız adımların, bana göre en önemli kaynağını oluşturacak. Her konuda birbirinizin yardımına koşmalısınız. Buradan ayrıldıktan sonra sizler Türkiye’yle, Türkiye’deki arkadaşlarınız da sizlerle bu irtibatı devam ettirmeli. Çevrenizi ve dostluklarınızı sürekli geliştirmeye çalışın. Ebeveynlerinizden başlayarak bütün ailenizle olan ilişkilerinizi olabildiği kadar sıkı tutun, onlardan asla kopmayın”

“TÜRKİYE,  HER BİRİNİZİN İKİNCİ EVİ”

Türkiye’de alınan eğitimin sadece bir anahtar olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kapıyı açacak olan sizin inancınız, ufkunuz ve dualarınızdır. Peygamberimizin şu tavsiyesini kendinize rehber edinin: ‘Allah katında en sevimli iş, az da olsa devamlı olandır.’ Mermeri delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir. Aramayı, araştırmayı, sorgulamayı asla bırakmayın. İnşallah bu ilkeler çerçevesinde yolunuza devam edeceğinize, başarılarınızı katlayarak artıracağınıza inanıyorum. Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın; artık ikinci bir vatanınız daha var. Türkiye,  her birinizin ikinci evidir. Ne zaman ihtiyaç duyarsınız, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Konuşmasının sonunda, 9.Uluslararası Öğrenci Buluşması’nı gerçekleştiren UDEF ve TÜGVA’ya teşekkürlerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini, öğrencilere eğitim hayatlarında Allah’tan muvaffakiyet temennisiyle tamamladı.

 

Kaynak: HÜR24 Haber
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 658 98 55