Hizb-ut Tahrir tarafından 9 yıl önce düzenlenmek istenen Hilâfet Konferansı nedeniyle, hakkında dava açılan Bülent Kurşun, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yargıdaki FETÖ mensupları tarafından alınan bu içtihat kararının ardından Hizb-ut Tahrir’in faaliyetleri “silahlı terör örgütü” suçuna dönüştürüldü.
2009 yılının temmuz ayında İstanbul’da Hakkı Başar Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilecek Hilafet Konferansı nedeniyle, Türkiye genelinde 23 ilde başlatılan Hizb-ut Tahrir operasyonları ve yargılamaları sonrasında 19 kişiye toplam 128 yıl ceza verildi.
Emniyet bilgi raporları, emsal mahkeme kararları ve hukukçuların bilimsel mütalaaları, Hizb-ut Tahrir’in cebir ve şiddet kullanmayan siyasi bir hareket olduğunu kabul ettiği halde, verilen ceza Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onandı.
Bunun üzerine yapılan operasyonlar kapsamında, Hizb-ut Tahrir mensubu Yılmaz Çelik, Murat Savaş ve Mustafa Patan gibi birçok ismin yanı sıra Bülent Kurşun da tutuklandı.
Hırsızlar, uyuşturucu tacirleri ve kaçakçılar gibi suçluların serbest kalmasına neden olacağı belirtilen "Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinin Şartlı İndirimi ile Tutuklu ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi"nin konuşulduğu bu günlerde, Hizb-ut Tahrir mensuplarının tutuklanması tepkilere neden oldu.
Yapılan hukuksuz tutuklamalar, "Hükümet samimi ise FETÖ mağduru Hizb-ut Tahrir üyesi Müslümanlar ile 28 Şubat mağdurlarının hakkı iade edilir ve geçmiş ile yüzleşilir. Zira Hizb-ut Tahrir'e yönelik yargılamalar 'Düşman Ceza Hukuku' anlayışına göre yapıldı. Zulmedildi ve zulmedilmeye devam ediliyor." yorumlarına neden oldu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.