,
  • BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 13 °C
  • Antalya 19 °C

Erdoğan: Zeytin Dalı Harekatında 4423 örgüt mensubu öldürüldü

Erdoğan: Zeytin Dalı Harekatında 4423 örgüt mensubu öldürüldü
Partisinin Meclis grubunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zeytin Dalı Harekatı kapsamında şu ana kadar 4 bin 423 teröristin etkisiz hale getirildi. 4 bin kilometrekarelik alanın güvenli hale getirildi ve sığınmacıların buraya dönüyor" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

24 Haziran seçimleriyle ilgili seçim takviminin hem Yüksek Seçim Kurulu (YSK) hem de AK Parti bakımından şu anda işlediğini belirten Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylarının artık büyük ölçüde belli olduğunu söyledi.

Erdoğan, milletvekilliği adaylığıyla ilgili süreçlerin devam ettiğini hatırlatarak, "Adaylarımızın değerlendirmeleri komisyonlarımızda başladı. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı'nın adayı olarak, şahsımızın resmi başvurusunu Yüksek Seçim Kuruluna yapmış bulunuyor." ifadesini kullandı.

Aynı şekilde ittifak protokolünün de Yüksek Seçim Kuruluna teslim edildiğini dile getiren Erdoğan, diğer partilerin bir kısmının milletvekilliği seçimi için ittifak kurmayı başardıklarını ama cumhurbaşkanlığı seçimine her birisinin kendi adayıyla gittiğini vurguladı.

"BU İSİM, LAFINI ETTİKLERİ 'ÇATI ADAYI' FİLAN DA DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, elbette her partinin kendi cumhurbaşkanı adayını belirleme hakkına sahip olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Nitekim kimi partiler, grup kararıyla veya imza toplamak suretiyle, genel başkanlarını cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiler. Tek bir parti hariç. Anamuhalefet Partisinin Genel Başkanı her nedense cumhurbaşkanı adayı olmak istemedi. Partisini yönetmek, Türkiye'yi yönetmeye talip olmaktan daha cazip gelmiş olacak ki, bir başka ismi aday olarak öne sürdü.

Bu isim öyle uzun zamandır lafını ettikleri 'çatı adayı' filan da değil. CHP kongrelerinde genel başkanlık için aday olan ama bir türlü seçilemeyen bir ismi, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı için önerdiler. Demek ki anamuhalefet partisinin gözünde 'Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı', 'cumhurbaşkanlığı'ndan daha önemli ve kritik bir görev. Zaten Kılıçdaroğlu'nun, cumhurbaşkanı adayını tanıtırken ki hali, tavrı, ifadeleri, mimikleri, takdim şekli bu konuya bakışını gayet açık bir şekilde ortaya koyuyor."

"MİLLETVEKİLİ VE SEÇMEN PAZARLAMAK DEMOKRASİNİN KURALLARINDA YOKTUR"

"Bizim cumhurbaşkanlığı makamına saygımızın temelinde bu görevi üstlenen kişinin her şeyden önce cumhurun yani milletin en üst düzey temsilcili olması geliyor." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizi ve milletimizi en üst düzeyde temsil edecek bir makama talip olacak kişinin de herhalde buna uygun bir kişi olması icap eder. CHP kendi cumhurbaşkanı adayları için başarı hikayesinden ekonomi bilmeye kadar pek çok vasıf saymıştı. İsim açıklandığında bu adayda belirtilen vasıflar arasında pek ilişki kurabilen çıkmadı.

Sadece bununla kalmadı anamuhalefet partisi, dün 15 milletvekillerini ağlata ağlata başka bir partiye nöbete göndermişlerdi. Şimdi de seçmenlerine, başka partilerin cumhurbaşkanı adayları için seçim kurullarında görev çıkartmışlar. Bunu da 'demokrasi' ile açıklıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde siyaset mühendisliği hesapları için milletvekili ve seçmen pazarlamak, demokrasinin kuralları içinde yoktur. Korkarım bu işin sonu CHP'nin toptan satışına kadar gider. Her neyse, bu meseleyi daha fazla uzatmak istemiyorum, nasıl olsa CHP, seçim kampanyası boyunca bütün bunların hesabını milletimize tek tek verecektir."

Erdoğan, bir sıkıntılarının olduğunu, "seçim kampanyasında, CHP'nin başındaki zata mı yoksa öne sürdüğü garibana mı bakacaklarını bilemediklerini" belirtti.

Ortada bir aslı, bir de kuklası olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Hani Hacivat-Karagöz oyunlarında olur ya, perdenin önünde bir figür, bir kukla vardır ama tüm konuşmaları ve hareketleri arkada sopayı elinde tutan kuklacı yapar. Şimdi biz sopanın ucundaki figürle mi uğraşacağız, sopayı tutanla mı uğraşacağız? Doğrusu şaşırdık. Bizi 'çıldırtacaklarını' söyleyerek yola çıkmışlardı. Haklarını vermek lazım, çıldırtmasalar da şaşırtmayı başardılar." diye konuştu.

"Sürekli bize meydan okuyan, 'hadi bakalım işte er meydanı' dediğimizde köşe bucak kaçan bu yalancı pehlivan, hiçbir işe yaramasa da milletimizi eğlendiriyor." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bu karikatür tipin ve adayının maceralarını seçimlere kadar izlemeye devam edeceğiz. İşin doğrusu geçtiğimiz 16 yıla ilişkin en büyük hayıflanmam, şöyle sıkletimize uygun bir anamuhalefet bulamayışımızdır. Hizmet yarışını da siyaset yarışını da hep kendi kendimizle yapmak zorunda kaldık. Kendi rekorlarımızı kırmak için çalıştık." değerlendirmesini yaptı.

Salonda güreşçilerin bulunduğunu aktaran Erdoğan, güreşçilerin rekor üstüne rekor kırdıklarını söyledi.

"BUNLAR ÇOK BASİT, POPÜLİST POLİTİKALAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalıştıklarını ve kendi projelerinin üzerine çıkmak için uğraştıklarını belirterek, millete hizmet aşkıyla 16 yılda Cumhuriyet döneminin tamamında yapılanların üç, beş, on katı hizmetlere imza attıklarını vurguladı.

Yeni dönem için başarı çıtasını hem hizmet ve proje konusunda hem de siyasi kriterler konusunda daha da yukarıya çıkardıklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dikkat ederseniz kimse bizi kriterleri yükseltmeye zorlamadı. Hepsini de  kendi irademizle hayata geçirdik. Çünkü büyüyen ve güçlenen Türkiye'nin ihtiyacı buydu. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesinin, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilmesinin tek yolu, yönetim sistemini buna uygun hale getirmekti. Çok partili dönemde neredeyse tüm liderlerin, tüm başbakanların, tüm cumhurbaşkanlarının tespit ettiği, hayal ettiği ama bir türlü hayata geçiremediği bir değişimi gerçekleştirmek Allah'a hamdolsun bize nasip oldu.

Biz bugüne kadar hep değişimden, yenilikten ve gelişmeden yana olduk, icraatlarımızı da bu doğrultuda yaptık. Buna karşılık muhalefetin vaatlerine baktığımızda, karşımıza şöyle bir manzara çıkıyor: Biri gözüne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, öteki devletin uçaklarını, beriki yönetim sistemini kestirmiş, illa 'biz bunları yıkacağız, yok edeceğiz' diyorlar. Biri artık Çankaya'da yatacakmış, bir diğeri de külliyeyi gençlere tahsis edecekmiş. Böyle politika olur mu? Bu nasıl bir cüce politikadır. Çankaya'da yatmakla, orayı konukevi haline getirmekle politika yapacağını zannedenler, bu milleti ne yerine koyuyorlar? Bu millet gerekeni zaten 24 Haziran'da gerektiği gibi verecektir. Bunlar çok basit, popülist politikalardır. Bunlar artık mazide kaldı. Kimse bunları yutmuyor. Millet sizden neyi yıkacağınızı değil, neyi inşa edeceğinizin projesini bekliyor. Zaten bugüne kadar bir dikili ağacınız yok. Neyi dikeceksiniz, onu söyleyin. Kafanızda Türkiye için, Türk milleti için, şöyle akılda kalacak, dertlere derman olacak, tarihe geçecek bir projeniz var mı, onu söyleyin." 

Erdoğan, manifestolarını millet ile paylaştıklarını, yakında projelerini de anlatacaklarını ifade etti.

"İktidara gelmek için 16 yıldır bekleyen muhalefetin çok daha büyük iddiaları, çok daha fazla projesi olması gerekmez mi?" diye soran Erdoğan, ancak olmadığını belirtti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tek bir dertleri var o da Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkmak. Bizi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına da AK Parti Genel Başkanlığına da Başbakanlığa da Cumhurbaşkanlığına da milletimiz getirdi. Şayet bir gün milletimiz 'tamam' derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz. Bugüne kadar vesayetçilerden darbecilere kadar kim bizi haksız, hukuksuz yere yıkmaya çalıştıysa her seferinde milletimizle birlikte biz karşılarında durduk. İnşallah 24 Haziran'da da milletimizle birlikte yıkım ekibine hak ettiği dersi bir kez daha vereceğimize inanıyorum." 

Grup toplantısındaki kadınların slogan atması üzerine Erdoğan, "Hanımlar bu kadar coşkulu olduğuna göre 24 Haziran bir başka geçecek." diye karşılık verdi.

"ÖTEKİLERİN TARZI YIKMAK, YOK ETMEK OLABİLİR"

Erdoğan, başka cumhurbaşkanı adaylarının da olduğuna işaret ederek, ne kadar çok adayla yarışırsalar o kadar memnun olacaklarını belirtti. Demokrasinin güzelliğinin bu olduğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin demokraside geldiği noktayı görmek isteyenlerin, 24 Haziran seçimlerindeki bu geniş yelpazeye, çeşitliliğe, renkliliğe bakmasını istedi.

"Her yiğidin bir yoğurt yemesi" olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Ötekilerin tarzı yıkmak, yok etmek olabilir bizim siyaset anlayışımız hizmet üzerine, proje üzerine, yatırım üzerine, inşa üzerine kuruludur." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde de millete, demokrasiden ekonomiye, adaletten altyapıya kadar her alanda yaptıklarını ve yapacaklarını anlatacaklarını bildirdi.

"MİLLETİN İRADESİNE SAYGISIZLIK"

Muhalefetin projesi yok dediklerini ancak haksızlık etmiş olabileceklerini aktaran Erdoğan, muhalefetin projesinin, Türkiye'yi eski sisteme geri döndürmek olduğunu belirtti. Bu tavrın, milletin 16 Nisan'da ortaya koyduğu iradeye saygısızlık olduğunu dile getirdi.

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Madem bunlar AK Parti'nin her yaptığının tersini vaat ediyorlar öyleyse milletimize çağrı yapıyorum. Size bu vaatle gelenlere şunları da sorun: AK Parti, Türkiye'de 284 bin yeni derslik yaptı siz onları da mı yıkacaksınız? AK Parti, Türkiye'de 585 bin yeni öğretmen göreve başlattı, siz onları da işten atacak mısınız? AK Parti, Türkiye'de 111 yeni üniversite açtı siz onları da kapatacak mısınız? AK Parti, Türkiye'de 69 milyon kişiye geniş bant internet hizmeti sağladı siz onları da kesecek misiniz? AK Parti, Türkiye'ye bin 245 yeni hastane, 130 bin yeni hastane yatağı kazandırdı, onları da kaldırıp atacak mısınız? AK Parti, 540 bin yeni sağlık çalışanını hizmete aldı, onları da kapı dışarı edecek misiniz? AK Parti, 5 bine yakın yeni ambulansı hizmete soktu, bunları da hurdaya mı çıkaracaksınız? AK Parti, Türkiye'de 817 bin yeni konut yaptı, onları da mı yıkacaksınız? AK Parti, 20 bin kilometre yeni bölünmüş yol yaptı siz bunların asfaltını söküp yeniden tarlaya mı dönüştüreceksiniz? AK Parti, Türkiye'de 383 kilometre uzunluğa sahip 258 yeni tünel açtı, bunları yeniden taş, toprakla dolduracak mısınız? AK Parti, Türkiye'de yüksek hızlı tren hatları yaptı, mevcut hatları modernize etti, siz yeniden kara trene dönecek misiniz? AK Parti, Türkiye'de 29 yeni havalimanı inşa etti, yurt dışı uçuş noktaları sayısını 307'ye çıkardı bunları kapatacak mısınız? AK Parti, sadece 6 ilde kullanılan doğalgazı 78 ile çıkardı, yıl sonuna kadar 81 ilde. Siz bu doğalgaz borularını söküp atıp, evleri kömür sobasına geri mi döndüreceksiniz?

AK Parti, 525 baraj, 528 hidroelektrik santrali yaptı, 207 içme suyu tesisi, bin 232 sulama tesisi açtı, siz bunları yıkıp yeniden suları denizlere akıtacak mısınız? AK Parti, 5 milyon hektar alanı ağaçlandırdı bunları kökünden sökecek misiniz? AK Parti, 38 milyar lira sosyal yardım yaptı, gidip garip gurabadan geri mi isteyeceksiniz? AK Parti yaklaşık 4,5 milyon kişiye 15 milyar lira tasarruf teşvik fonu, 8 milyonun üzerindeki kişiye 3,5 milyar lira konut edindirme yardımı ödemesi yaptı, geri mi alacaksınız? AK Parti, Türkiye'yi 16 yılda 3,5 kat büyüttü, siz yeniden küçültecek misiniz? AK Parti, Türkiye'yi, 6 sıfır atarak parasını itibarlı hale getirdi, siz yeniden bu tek haneli rakama 6 sıfır ilave ederek tuvalete gidilebilen günleri geri mi getireceksiniz? AK Parti, ihracatı 36 milyar dolardan 161 milyar dolara çıkardı, siz yeniden eski rakama indirecek misiniz? AK Parti, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü, Osman Gazi Köprüsü’nü, Ovit Tüneli'ni daha nice dev eserleri ülkeye kazandırdı. Siz bunların hepsini de dinamitleyip yerle bir mi edeceksiniz? AK Parti savunma sanayinde ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarma yolunda çok önemli adımlar attı. Siz insansız hava araçlarını, silahlı insansız hava araçlarını, tüfekleri, füzeleri, topları, tankları, geçmişte sizin geçmişiniz bunları toprağa gömdüğü gibi siz de toprağa mı gömeceksiniz? Fabrikaları, sizin geçmişiniz gaz ocağı fabrikasına çevirmişti siz de yeniden gaz ocağı fabrikasına mı çevireceksiniz?"

Erdoğan, AK Parti'nin, terör örgütlerinin başlarını gidip inlerinde ezdiğini belirterek, "Siz yeniden ülkeyi bunlara teslim mi edeceksiniz?" diye sordu.

Zeytin Dalı Harekatı kapsamında şu ana kadar 4 bin 423 teröristin etkisiz hale getirildiğini aktaran Erdoğan, 4 bin kilometrekarelik alanın güvenli hale getirildiğini ve sığınmacıların buraya dönüşlerinin sağlanmaya başlandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siz buraları yeniden terör örgütlerine mi bırakacaksınız? Milletimden rica ediyorum, yarın muhalefet oy istemek için karşınıza geldiğinde kendilerine lütfen bunları sorun. Türkiye'yi eski yönetim sistemine döndürmek isteyenlerin, ihtimaldir ki bunlara da niyeti vardır." diye konuştu.

Mehmet Akif Ersoy'un, böylelerini çok güzel tarif ettiğini dile getiren Erdoğan, şairin, "Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir. Onu en çolpa herifler de emin ol becerir. Sade sen gösteriver 'işte budur kubbe' diye, iki ırgatla iner şimdi Süleymaniye. Ama gel kaldıralım dendi mi heyhat o zaman, bir Süleyman daha lazım yeniden bir de Sinan. Bunların var mı sizin listede hiç benzeri; yok. Ya ne var? Bir kuru dil, siz buyurun karnım tok." dizelerini okudu.

Erdoğan, "Milletimizin, bunların kuru dillerine karnının tok olduğunu biliyoruz. İnşallah seçim günü sandıkta, inşa etmek için yola çıkanla yıkmak için yola çıkan arasındaki farkı bir kez daha hep birlikte göreceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim milletimize taahhüdümüz; yeni yönetim sistemini derhal tüm unsurlarıyla hayata geçirmek, eksikliklerini, aksaklıklarını derhal görüp bunları da gidermektir. Yönetim sisteminin değişecek olmasının bize sağlayacağı imkanları gayet iyi biliyoruz. Manifestomuzda, bu imkanlarla tahayyül ettiğimiz Türkiye hayalini kısmen ifade ettik." değerlendirmesinde bulundu.

"YERİMİZDE SAYMAMIZ KESİNLİKLE DÜŞÜNÜLEMEZ"

AK Parti'nin 16 yıldır iktidarda bulunduğunu ve bu sürede ortaya çıkan bir birikiminin olduğunu vurgulayan Erdoğan "Eski yönetim sistemiyle yapabildiklerimiz bunlardır. Dünya değişirken, Türkiye değişirken, AK Parti'nin ve yeni dönemde hükümeti kuracak olan cumhurbaşkanı olarak bizim yerimizde saymamız kesinlikle düşünülemez." dedi.

Her şeyden önce ciddi bir birikimlerinin ve tecrübelerinin bulunduğunu anlatan Erdoğan, "5 yıla yakın İstanbul gibi bir şehrin Belediye Başkanlığı tecrübesi var. Ardından 11 yıl Başbakanlık, ardından yaklaşık 3,5-4 yıl Cumhurbaşkanlığı tecrübemiz var. Sadece ulusal tecrübe değil bu, bir de uluslararası tecrübemiz var. Yani yola yeni çıkan bir çırak değil bu kadro. Gerek şahsım gerekse arkadaşlarım bir defa deneyimli, tecrübeli. İnşallah bundan sonraki süreçte biz yeni yola çıkan olmayacağız." diye konuştu.

Erdoğan, aldıkları mesafenin üzerine şimdi süratle yeni projeleri koyarak devam edeceklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi yeni yönetim sisteminin ruhuna uygun şekilde çok daha ileri hedeflere yürümek kararındayız. Fakat bizim karşımızdakilerin hiçbirinin bir defa böyle bir ne deneyimi, ne tecrübesi yok. Onlar bu işe sıfırdan, yeni başlayacaklar. Biz ise aldığımız bu mesafenin üzerine şimdi inşallah yeni projelerle adımlarımızı atarak süratle ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartacağız. Tabii bu asla eskiyle çelişme veya eskiyi reddetme değil. Tam tersine 16 yılın birikimi üzerine yepyeni bir Türkiye inşa etme sürecidir.

Dün, bizim için Meclisteki çoğunluğumuz ve buna dayanan Hükümetimiz, ülkemizi ve milletimizi uzun zaman maruz kaldığı ihmallerden kurtarma konusunda yapacağımız çalışmaların güç kaynağıydı. Yarın da Cumhurbaşkanlığı hükümetini ve ona destek olacak Meclis çoğunluğunu, Türkiye'yi hedeflerine, milletimizi hayallerine kavuşturmanın güç kaynağı olarak talep ediyoruz."

"YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR"

Yapacak çok işlerinin olduğuna değinen Erdoğan, demokraside, terör örgütlerinin her yolu kullanarak gerçekleştirdiği sabotajlara rağmen, ileriye doğru atacakları daha çok adımın bulunduğunu bildirdi.

Erdoğan, "Ekonomide hiçbir rasyonel ve teknik temeli olmayan, tamamen kur üzerinden yürütülen saldırı dalgasını tersine çevirmek için hayata geçirecek projelerimiz var. Dış politikada Suriye, Irak, İran, Balkanlar, AB, ABD, Rusya, Orta Asya, Afrika başta olmak üzere her alanda yapacağımız çok iş var." diye konuştu.

Güvenlik konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sınırlarımız içinde ve dışında artık kaçınılmaz hale gelen operasyonları sürdürmeye, birliğimizi ve beraberliğimizi daha da güçlendirmeye ihtiyacımız var. Hizmet kalitesini yükseltecek, eğitim-öğretim kurumlarımız, sağlık kurumlarımız, yapacak yeni otoyollarımız, hızlı tren hatlarımız, barajlarımız ve el uzatacak gariplerimiz var. Bütün bunları etkili ve kararlı bir şekilde yapabilmek için elbette Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çok önemli bir kolaylık olacaktır. Ama aynı zamanda Mecliste de çoğunluğu sağlamamız şarttır." ifadesini kullandı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi oturana kadar cumhurbaşkanlığı kararnameleri yanında çok sayıda kanun çıkarmaya, kanun değişikliğine hatta anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulacağını belirterek, "Aziz milletimden isteğim şudur; bizi bugüne kadar yalnız bırakmadınız, bu defa anayasa değişikliği yapabilecek güce bizleri kavuşturmak suretiyle Cumhur İttifakı'na çok daha farklı bir güç katmanız olacaktır." ifadesini kullandı.

Bugüne kadar yaptıkları icraatları, sağladıkları istikrar ve güven ortamına borçlu olduklarını vurgulayan Erdoğan, yeni dönemde de istikrarın ve güvenin temininde meclis çoğunluğunun önemine işaret etti. Cumhur İttifakı ile amaçlarının mecliste sadece çoğunluğu elde etmek olmadığını, aynı zamanda reformlar için gereken anayasa değişikliği sayısına da ulaşmak olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletimizin desteğiyle Cumhur İttifakı'nın anayasa değişikliği çıtasının üzerine çıkacağına ben inanıyorum. Milletime güveniyorum. Tayyip Erdoğan, bugüne kadar ülkesinin ve halkının aleyhine olacak hiçbir adım atmamış, hiçbir iş yapmamış, hiçbir karar vermemiştir. Buna rağmen ortaya çıkan sıkıntılar, sorunlar, eksikler ve belki yanlışlar art niyetten veya tembellikten değil, hayatın kendi tabii akışı içindeki değişimlerden kaynaklanmıştır. Dün iyi bildiğiniz, birlikte yol yürüme kararı aldığınız insanların veya kesimlerin yarın rotayı nereye çevirebileceklerini kestirmek mümkün değildir. Rabbimizin emri gereği, hüsnüniyetle ülkemize ve milletimize hizmet edecek herkesle birlikte olmaktan hiçbir zaman çekinmedik, çekinmeyiz. Ne zamanki yollar çatallaştı, işte o zaman hep milletimize baktık. Onun gösterdiği istikamette yürümeyi sürdürdük. Geçmişte birlikte olduklarımızdan, daha sonra kendilerine farklı istikametler, başka yollar, hedefler tayin edenlere 'güle güle' demekten başka elimizden bir şey gelmezdi, nitekim öyle de yaptık."

"HİÇBİR ZAMAN İKİ YÜZLÜ, İKİ DİLLİ OLMADIK"

Tek sorumluluklarının ve taahhüdünün millete ve ülkeye olduğunu ifade eden Erdoğan, bunun dışında kimseye bir mecburiyetlerinin ve mahkumiyetlerinin bulunmadığını bildirdi. Bugüne kadar yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını millete vermekten hiç çekinmediklerini dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hesabımız halkadır, Hakk’adır. Bu da böyle biline. Bugün de bu hesabı her yerde, herkese karşı göğsümüzü gererek veririz. Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin başarısı için ne kadar samimiyetle gayret gösterdiysek, bölücü örgütü açtığı hendeklere gömerken, inlerinde bulup tepesine binerken de aynı derecede samimiydik. Bizim tek derdimiz milletimizin geleceğine, güvenle, huzurla, umutla bakabilmesini sağlamaktı. Biz terör örgütünün güdümündeki parti ve kuruluşlar gibi hiçbir zaman iki yüzlü, iki dilli olmadık. Her yerde, her zaman, her durumda herkese aynı şeyleri söyledik, söylemeye de devam ediyoruz."

Suriye politikasında da benzer bir şekilde samimi davrandıklarını aktaran Erdoğan, "Suriye yönetimiyle geçmişte hem sınır komşumuz hem de kadim bir tarihi geçmişi paylaştığımız kardeşlerimizin temsilcisi olarak görüşürken gerçekten samimiydik. Rejim kendi halkına zulmetmeye başladığında ise Suriyeli kardeşlerimize sınırlarımız içinde ve dışında verdiğimiz destekte de aynı derece samimi olduk." ifadesini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 7 yılda Suriye halkına verdiği hizmetleri, rejimin kendisinin dahi sağlayamadığını vurguladı.

"SİZLER GİBİ AŞAĞILIK DEĞİLİZ"

Avrupa Birliği üyeliği sürecinde Türkiye'nin ve milletin menfaatine gördükleri her hususta muhataplarla oturup, konuştuklarını anlatan Erdoğan, ancak mesele ülkenin ve milletin istiskali noktasına geldiğinde de gerçekleri haykırmaktan asla geri durmadıklarını bildirdi. 

 Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne eşit ve adil bir şekilde almayı hedeflemeyen hiçbir projeye rıza göstermediklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Önceki gün Fransa'da kendini bilmez bir grup çıkmış, Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkartılmasını isteyen bir bildiri yayınlamış. Bunu söyleyenlerin Kur'an-ı Kerim'den haberlerinin olmadığı çok belli de acaba ömürlerinde kendi kitapları İncil'i hiç okumuşlar mıdır veya Tevrat'ı okumuşlar mıdır veya Zebur'u okumuşlar mıdır? Okusalar herhalde İncil'in de yasaklanmasını isterler. Ama bunların böyle bir sorunu, böyle bir derdi asla yok. Biz batı ülkelerini, İslam düşmanlığı, Türk düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, ırkçılık konusunda uyardıkça adımız kötüye çıkıyor. Ey Batı bak; bizim kutsal kitabımıza saldırdıkça şunu bilesiniz ki biz sizin kutsallarınıza saldırmayacağız ama sizi alaşağı edeceğiz. Bunu da bilin. Siz her şeyden önce kimsiniz de bizim kutsalımıza veya kutsallarımıza saldırıyorsunuz. Biz sizin ne denli aşağılık olduğunuzu biliyoruz. Bunu zaten her yerde yaptınız, yapıyorsunuz, yeni tanımadık sizi. Fakat ne kadar siz bunları yapsanız da biz sizin kutsallarınıza aynı dille saldırmayacağız. Çünkü biz sizler gibi aşağılık değiliz. Bizim bir duruşumuz var, bizim bir karakterimiz var. Bizim bir yapımız var. Biz kime nerede, hangi dille konuşulacağını gayet iyi biliriz. Onun için de kim ne derse desin biz hakikatleri haykırmayı sürdüreceğiz." 

Erdoğan, iktidarları döneminde Türkiye olarak hiçbir ülkeye, hiçbir uluslararası kuruma kayıtsız, şartsız bağlılık veya kayıtsız, şartsız husumet anlayışıyla hareket etmediklerini vurguladı. 

"Biz kişilere değil ilkelere bağlıyız. Karşımızdakiler bu ilkelere uyarlarsa ne ala, uymazlarsa hiç kusura bakmasınlar. Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda dilediğini yapmakta serbesttir. Bu da böyle bilinsin." diyen Erdoğan, bugüne kadar hep böyle davrandıklarını ve bundan sonra da aynı şekilde davranmaya devam edeceklerini söyledi. 

"HERKESİN 'İŞTE BUDUR' DİYECEĞİ İSİMLERLE ÇIKMAKTA KARARLIYIZ"

24 Haziran'da yapılacak seçimlere değinen Erdoğan, seçimlere az bir süre kaldığına işaret etti. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aday belirleme sürecimizi titizlikle sürdürerek, milletimizin karşısına gerçekten herkesin 'işte budur' diyeceği isimlerle çıkmakta kararlıyız. Açık ve net söyleyeceğim, tabii ki 600 isimden oluşan bir listeyle halkımızın karşısına çıkacağız. Listelerimizde yer alanlar olacaktır, yer alamayanlar olacaktır. Biz bunları bir kuyumcu hassasiyeti içerisinde elimizden geldiğince yapmaya çalışacağız. Yer alanlar, yer almayanlar bu noktada bizi anlayışla karşılamaları gerekir. Birçok ölçüleri devreye sokmak suretiyle oluşturacağımız bu listelerle tek derdimiz var, halkımızın karşısına en ideali ile çıkabilmek."

Erdoğan, listeleri belirleme konusunda birçok hassasiyetleri olduğunu, bölgenin demografik yapısından hassasiyetlerine varıncaya kadar birçok hususu gözden geçireceklerini bildirdi.

Dengeleri kurarak bir liste hazırlamak istediklerini dile getiren Erdoğan, "Meclis grubumuz ne kadar güçlü olursa Cumhurbaşkanlığı hükümeti olarak yürütmede o kadar rahat ederiz." diye konuştu. 

Cumhur İttifakı'nın da şu ana kadar iyi gittiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Allah nazardan saklasın. Diğer partilerin kurduğu üç benzemez ittifakının tersine biz tek cumhurbaşkanı adayıyla milletimizin karşısına çıkacağız. Seçime kadar olan yaklaşık 7 haftalık sureyi en verimli şekilde değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki hafta, gireceğimiz ramazan ayının bereketi inşallah seçim çalışmalarımıza da yansıyacaktır. İl kongrelerimiz vesilesiyle son 5 ayda 50 şehrimize gitme imkanı bulmuştum. Seçim tarihine kadar da en azından büyük şehirlerimizi kapsayan bir programımızı mutlaka gerçekleştireceğiz. Milletvekili aday listelerinin ilanıyla hep birlikte tam saha çalışmayı sürdüreceğiz."

Erdoğan, partililere lise ve üniversiteli gençlerle buluşarak AK Parti iktidarı döneminde yapılan çalışmaları anlatmalarını isteyerek, "(Ya bunu bilmeyen mi var?) sanabilirsiniz. Hafızayı beşer nisyan ile maluldür. Bilmiyorlar, anlatacaksınız, anlatın ki onlar da bunu bir başka bilmeyene anlatsınlar. Rabiamızı unutmayın, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Onun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." diye konuştu. 

Eski bakanlardan Cevat Ayhan'ın hayatını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan, "Çok değerli büyüğümüz eski Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan ağabeyimiz uzun zamandır yoğun bakımdaydı, rahmetli oldu. İkindi namazına müteakip Hacı Bayram Veli Camisi'nden cenazesi kalkacak. Bunu da duyurmuş olayım." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Rusya Federasyonuna bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyetinde düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonasında dereceye giren milli sporcular ve bazı partililerle fotoğraf çektirdi. 

Kaynak: HÜR24 Haber
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 658 98 55