Salgının tırmanışa geçtiği son günlerde, sosyal mesafenin hiçe sayıldığı ve defalarca temas edilen nesnelerin tekrar geri bırakıldığı alışveriş merkezleri gibi insanların yoğun olarak bulunduğu yerlerde herhangi bir kısıtlamaya gidilmezken, kasıtlı olarak Cuma namazını kısıtlama talebini gündeme getirmeye çalışanlara tepkiler gelmeye devam ediyor.
Toplu taşıma araçlarında, kalabalık alanlarda ve eğlence merkezlerinde pandemiye karşı tedbirlerin uygulanmadığı ve önlemlerin hiçe sayıldığı görülürken; kısıtlamaların kalktığı ilk günden beri camilerde kılınan namazlarda cemaatin, maske ve sosyal mesafe kuralına azami ölçüde uyması dikkat çekti.
Vakit namazlar başta olmak üzere cuma namazı için camiye gelen cemaatin, abdestlerini ev ve işyerlerinde alarak gelmesi, seccade ile maskelerini istenilen şekilde takarak camiye gelmesi ve sosyal mesafe kuralına uyarak ibadetlerini yapması büyük takdir topluyor.
59 bin 900 metrekarelik alanı, aynı anda 28 bin 500 kişinin namaz kılmasına olanak sağlayan Türkiye'nin 2'nci en büyük camisi olan Adana Sabancı Merkez Camii'nin İmam Hatibi Ömer Altındağ, İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Pandemi sürecinde saflar arasında en az bir buçuk metre olacak şekilde namaz kılınacak yerleri belirten şeritler çiziklerini ifade eden Altındağ, cami içerisinde ve girişinde dezenfektanlar yerleştirdiklerini belirtti.
Uyarı yapılmasına gerek olmaksızın cami cemaatinin kurallara titizlikle Adana Sabancı Merkez Camii'nin İmam Hatibi uyduğunu kaydeden Altındağ, bu zamana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını ifade etti.
Altındağ, yetkililerin belirlediği kurallara riayet ettiklerini vurgulayarak, "Temizliği öncelikle Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem) emrediyor. Bizim inancımızda temizlik, imanın yarısıdır. Cemaatimiz huzur içinde namazlarını eda edip, ayrılmaları için tüm kurallara uyuyoruz." diye konuştu.
"Sağlığı korumak dini vecibedir"
Salgın hastalığa karşı alınması gereken önlemlerin, 14 asır evvel İslam Peygamberi tarafından emredildiğini aktaran Altındağ, "Salgın hastalığın olduğu yere gidilmemesi, hastalığa yakalananların da bulundukları yerden ayrılmamasını dinimiz emrediyor. Yani karantina süreci dinimizin de uygun gördüğü, tavsiye ettiği bir kuraldır. Çünkü gerek kendimizin sağlığını ve gerekse diğer Müslüman kardeşlerimizin sağlığını korumak dini vecibedir." dedi.
Altındağ, "Rabbimiz başta ümmetimizi olmak üzere tüm insanlığı bu salgın hastalıklardan ve manevi kötülüklerden muhafaza buyursun." dedi.
"Kötü odaklar ülkemizde İslam'ın yaşanmasını istemiyor"
Cuma namazlarının kılınmasına mâni bir durumun olmadığını söyleyen Adem Güzel, "Tedbirlere riayet edildikten, herkes sorumluluk bilinciyle hareket ettikten sonra namazlarımızı camide kılmakta bir engel yoktur. Önemli olan samimiyettir. Kötü odaklar bu işin içerisinde… namaz düşmanları ülkemizde İslam'ın yaşanmasını istemiyor. Cumhurbaşkanımız onları dinlemesin. İnşallah böyle bir yasak çıkmaz. Herkesin ibadetini yapması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Camilerde kısıtlamaya gidilmesini isteyenler camilerimizi hedef alanlardır"
Son günlerde kasıtlı olarak, salgın bahanesiyle Cuma namazlarının kısıtlanması gerektiği yönünde çığırtkanlık yapan kişilerin boy gösterdiğini belirten İsmail Orman, "Cuma namazının kısıtlanmasına gerek yok. Böylesi zamanlarda en önemli şey ibadet etmektir. Kurallara dikkat edersek Rabbimiz tarafından korunuruz. Dini inancı olmayan ya da zayıf olanlar camileri hedef alıyor." şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanımız İslam düşmanlığına karşı hassas olmalı"
"Alış-veriş merkezleri kapanmıyorsa, camilerin de kapanmasına gerek yok." diyen Tayfun Koçak, "Maske ve diğer kurallara uyarsak namazlarımızı kılabiliriz. Herkesin arasında en az bir buçuk metre varken yasaklanması saçma olur. İslam karşıtı insan çoktur. Diyanet ve Cumhurbaşkanımız, İslam düşmanlığına karşı hassas olmalı ve dikkat etmeli." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.