,
  • BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C
  • Antalya 19 °C

Camiler çocuklarla şenlensin!

Veysi DEMİR

Camiler İslam dininin en belirgin şiarıdır. Yakın zamanlara kadar camiler İslam şehirlerinin kalbi olagelmiştir. Cami bir beldenin İslam beldesi olduğunun ilk ve en görünür işaretidir, İslami kimliğidir. Camiler; İslam tarihi boyunca sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık için önemli hizmetler görmüş; insanlara barış, huzur ve güven telkin etmiş; asırlarca ilim, bilim ve ilerlemenin mektebi, birlik ve beraberliğin merkezi olmuştur. Camiler sadece namaz kılınıp çıkılan bir mekan değil, dini ve sosyal hayatın merkezidir.

İslam coğrafyasının genişlemesi ve Müslüman nüfusun artması sonucu problemlerin de çoğalması ve çeşitlenmesi ile geçmişte camilerde icra edilen hizmetler yerini daha hususi kurumlara bırakmıştır, lakin Müslümanlar için cami yine de merkezi önemini korumuştur. Müslümanlar bu geleneği sürdürmüşler ve fethettikleri yerlerde hemen cami inşasına başlanmış ve "Cami merkezli bir hayat" dizayn edilmiştir. İslam tarihi bunun örnekleriyle doludur.

Günümüze gelince...

Camilere ve camilerin gerçek misyonuna olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Zamane insanları aşırı dünyevileşti ve bunun sonucu olarak da maneviyatımız adeta erozyona uğradı. Manevi bir iklimde huzur duyacağı ve huşu içinde ibadet edeceği mekanlara her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

Bugün yapılması gereken, günün ihtiyaçları da dikkate alınarak insanımızla cami arasındaki mesafe ortadan kaldırılmalıdır. ALLAH'a kulluk etme ulvi gayesiyle toplanılan camiler sadece namaz kılma mekanları olarak değil, ilk dönemdeki gibi sosyal faaliyetlerin de daha çok icra edildiği, namaz harici de kullanılabilen yerler olmalıdır. Özellikle kadınlar, gençler, çocuklar ve yeni nesillerle hayat bulmalı ve onlara yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Günümüzde maalesef camiler hayatımızın kenarında kıyısında, içi boşaltılmış, ruhunu kaybetmiş ve sadece ibadete hasredilmiş mekanlar haline getirildi. Müslümanların önemli bir kısmının nedense camilere pek yolları düşmüyor. Camilere gidenlerde ibadetlerini yapıp, kardeşinin hal-hatırını bile sormadan camiyi terk ediyorlar. Oysa camilerin toplumun merkezi, sorunlarımızın çözüm yeri, hayatın odak noktası haline getirmek için çabalamalıyız.

Diyanet ve müftülüklerin camileri daha aktif ve verimli hale getirme amaçlı projeleri hayata geçirmelidir. Bunların ivedi olarak günümüz şartlarına uygun ve nesilleri cezbedecek mekanlar haline getirilmesi sağlanmalıdır. Burada ailelere de büyük iş düşüyor. Herkes çocuklarını, yeğenlerini torunları vs. camiye götürerek cami ile tanıştırmalı ve camiyi sevdirmelidir. Bunun için tabi ki öncelikle bizlerin camiye düzenli gitmemiz, cami usul ve erkanına riayet etmemiz gerekir. Özellikle yaşlılarımızın camiye gelen çocuklara şefkat göstererek, onlara camiyi ve dinimizi anlatarak sevdirmelidir.

Birçok camide özellikle yaşlı amcalar, Ramazan ayı ve kılınan teravih namazlarına ilgi gösteren çocukları azarlamaktadır. Bu kesinlikle doğru bir davranış değildir. Azarlamak bir yana çocukları sevmek ve onları camiye devamları için teşvik etmek gerekir. Çocuklar camilere gelmeli ve alışmalı ki; ileride camiler cemaatsiz kalmasın. Camiler çocuklarla şenlenmeli ve çocuklara sevdirilmelidir. Yaramazlık yapıyor diye çocukları camiden kovanlar kendi evlerinde çocukları, yeğenleri veya torunları yaramazlık yapınca evden kovmadıkları gibi ALLAH’ın evi denilen camilerden de çocukları kovma hakkına sahip değildirler. Misafir misafiri kovamaz. Bununla birlikte çocuklarını camiye getiren ebeveynler çocuklara caminin adabını anlatmaları gerekir. Buna rağmen çocukların fıtratın gereğini yapmasını da anlayışla karşılamasını öğrenmeliyiz. Anne-babaların bir hatası da çocuklar çok küçükken camiye getiriliyor da, cami yaşına gelince ise sokaklara terkediliyor. Bu yanlıştan dönmeli ve çocuklarımızı sürekli camiye getirmeliyiz.

Unutmayalım ki, camiden uzaklaşan nesiller dinimize ve medeniyetimize düşman ve kandırılmış fertler olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü kâinat boşluk kabul etmez. Eğer bir alan boş bırakılırsa o boşluk kötülükle dolar.

Camilerin gerçek misyonuna kavuşması ve camilere önem veren bir nesil dileğiyle...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 658 98 55