ABD Başkanı Donald Trump, bugün(Çarşamba) Beyaz Saray'da Müslümanlara iftar organizasyonu düzenleyecek. Suriye'de, Kudüs'te ve dünyanın birçok yerinde Müslümanların kanı akıtılırken Trump'ın davetine kim icabet edecek, merak konusu.
Kudüs'te ve Gazze'de ABD'nin onayıyla Müslümanların kanları akıtılırken, Beyaz Saray Amerikalı Müslümanlara iftar vermeye hazırlanıyor. Son söyleyeceğimi şimdiden söylemek istiyorum… Özgürlüklerin ülkesi olarak gösterilen ABD'de yaşayan Müslüman kardeşlerimiz ifade özgürlüğünü kullanarak bu davete tepki göstermeliler. Suriye'de, Kudüs'te, Gazze'de yaşayan Müslümanlar ve ABD'de yaşayan Müslümanlar arasında hiç bir farkı olmadığını gösterilmeliler.
ABD ikiyüzlü davranarak, İslam aleminde yaptığı katliamların dinle hiçbir alakası olmadığını söylemek için bu iftar gibi programlar hep yapar. israil'e destek çıkarak Gazze'de ve Kudüs'te ABD'nin yaptığını Amerikalı Müslümanlar görmelidir. Tüm haklarını kullanarak ABD Başkanı Trump'a tepkisini göstermeliler. Aksi takdirde Trump'a daha büyük katliamlar için izin vermiş olurlar.
israil ve ABD hiçbir diplomatik tepkiye kulak vermeden Müslümanlara yönelik sinsi planlarını uygulamaya devam ediyorlar. ABD israil'e destek çıkmasa Filistin meselesi çoktan çözülürdü. Dolaysıyla, Filistin'de yapılan tüm katliamlardan israil terör devleti nasıl suçluysa AB de bu katliamlardan sorumludur.
ABD ve Rusya bir biriyle bir problem yaşıyormuşçasına İslam aleminde sinsi planlarını uygulamaktadır. Bu iki devlet dünyada yaşanan tüm olumsuzlukların arkasındaki iki devlettir. Biri diğerini aratmıyor. ABD nasıl bir politika izliyorsa paralel bir politika Rusya da izlemektedir. Bu iki devletten İslam alemine hiçbir fayda veya yardım söz konusu hiç olmamıştır ve olmayacaktır. İslam alemiyle bazı çıkar ilişkileri Müslümanları aldatmamalıdır.
Suriye sorununun bu kadar uzamasının arkasında ABD ve Rusya vardır. Filistin'de, Kafkaslar 'da, Uzak Doğu'da, Orta Doğu'da, Afrika'da Körfez ülkelerinde yaşanan tüm olumsuzlukların arkasında bu iki devlet bulunmaktadır. Dünyadaki adaletsizliğin ve haksızlığın arkasında bu iki devlet ve müttefikleri vardır. ABD'nin ve Rusya'nın yaşam tarzına İslam aleminden kimse müdahale etmemektedir. Fakat uluslararası terörle mücadele adı altında bu iki devletin ve müttefiklerinin yaptığı müdahaleler milyonlarca masum Müslüman kardeşlerimizin ölümüne sebep olmuştur. Bu devletler İslam aleminin yaşam biçimine müdahale ederek yaşam tarzımızı değiştirmek istiyorlar.
İslam alemi görünüşte ve düşünce olarak bu devletlerin müdahalesiyle değişmektedir. İslam alemi görünüşte ve düşüncede Batılaşmaya yönelmiştir. Yavaş yavaş İslam aleminde ailelerde Batı kültürü yerleşmektedir. Tüm bu gelişmelerin ve olumsuzlukların arkasındaki bu iki devletin danışmanları ise Siyonist lobiler ve Büyük Sermayelere sahip Siyonistlerin kontrolündeki kuruluşlarıdır. Katolik dünyasını bile bunlar kontrol etmektedir. Kudüs'teki olaylarda Papa sessizliğini korumakta. Demek ki Siyonistlerle beraber hareket ettikleri aşikardır. Bazı İslam devletleri bile kendi tarafına çekmeye başaran Siyonistler şimdi Ortadoğu'da farklı bir cephe açmaya çalışıyor. Ramazan sonrası Ortadoğu'da çok büyük değişiklikler bekleniyor. israil buna zemin hazırlıyor. NATO'nun rahatsızlığı ve hareketleri tüm bunlara işaret ediyor. Rusya büyük bir savaşa hazırlanıyor. Büyük savaşa hazırlık devam ederken İslam alemi olarak biz hazırlık yapıyor muyuz acaba? Yarın geç olabilir diye korkuyorum. Kudüs'ün tüm bunların çözüm anahtarı olduğunu düşünüyorum. Kudüs düşerse İslam alemi kaybedecektir… İşte bundan dolayı Beyaz Saray'daki iftar çok önemlidir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.