Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra CHP'li Bolu ve Antalya belediyelerinden işten çıkarılan işçilerin kabulünün ve izahının mümkün olmadığını belirterek, bunun hesabını hukuk önünde soracaklarını söyledi.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şubesi'nin yeni hizmet binasının açılışına katılmak üzere Gaziantep'e gelen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, belediyelerdeki tehdit ve baskıların sadece emek hareketlerine değil ülke huzur ve barışına da yönelmiş bir tehdit olarak gördüklerini belirtti.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan törende konuşan Yalçın, sendikalarının her zaman bu millet için çalıştığını ifade etti.
Yalçın, "Biz çalışanların haklarını savunan, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesini isteyen bir konfederasyonuz. Bu noktada sendikal zemine yapılan hiçbir baskıyı ve yıldırmayı kabul etmeyiz, etmeyeceğiz de." dedi.
Memur-Sen'in çeyrek asrı geride bırakarak yarım asra yürüyen bir emek hareketi olduğunu belirten Yalçın, sendikalarının üyesini, ülkesini kendine dert edinen, "dünya mazlumlarının sorunu benim sorunumdur" anlayışıyla hareket eden erdemli bir sendikal hareket olduğunu dile getirdi.
Bu şiarla yolculuklarını devam ettirme kararlılığından asla ödün vermeyeceklerini ifade Yalçın, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinden sonra CHP'li Bolu ve Antalya belediyelerinde bazı işçilerin işten çıkarılmasına sert tepki gösterdi.
Bazı siyasilerin ve belediye başkanlarının seçimlerden önce noter huzurunda hiçbir işçinin asla işten çıkarılmayacağına dair sözleşme imzaladıklarını hatırlatan Yalçın, ancak seçimlerden sonra sözlerini yerine getirmediklerini söyledi.
Yalçın, "31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden sonra bazı siyasi partiler halkın oyları ile bazı belediyeleri aldılar. Fakat bugünlerde yaşanan şeylerin izahı asla mümkün değil. Dün Antalya'daydık. 2 bin arkadaşımız ile birlikte büyükşehir belediyesi önünde bir protesto gerçekleştirdik. Bin 350 üyemizi tehditle, şantajla, baskıyla istifa ettiren bir anlayıştan, bir yaklaşımdan bahsediyorum. Biz oradayken yeni mesajlar düştü, Whatsapp yazışmalarını gösterdiler. Dediler ki 'Hak-İş'in bütün üyelerini istifa ettireceksiniz' diye Whatsapp yazışmalarından amirler talimat veriyor ve 'bunları belediye iş sendikasına geçireceksiniz' diye talimat yağdırıyor ve baskı devam ediyor. Bunun izahı mümkün değil." dedi.
Bolu Belediye Başkanının noter üzerinden "kimseyi işten çıkarmayacağım" deyip işçi çıkardığını ifade eden ve bu olayla ilgili hukuksal çalışmalara başlayacaklarını belirten Yalçın, şunları söyledi:
"Bütün yasal boyutlarıyla teminat altına alınmış bir konuda kalkıp bu kadar hoyrat, bu kadar fütursuzca davranılması ancak o zihniyette olabilir. Buradan ahdimizi ifade ediyorum, kararlılığımızı ifade ediyorum; bunun hesabını kesinlikle hukuk huzurunda soracağız. Bunun altında asla kalmayacağız. Bunu yapanlar bunun altında kalacaklar. Bolu Belediyesinden dün ekranlara yansıyan haberlerin izahı mümkün mü? 100'e yakın insanı kapının önüne koyan, işçileri çıkaran ve onları Ramazan öncesi güvencesiz bir şekilde sokağa bırakan anlayış 31 Mart'tan önce notere gidiyor. Noterde sözleşme imzalayarak noter teminatı vererek diyor ki 'bu konuda teminat veriyoruz. Hiç kimsenin aşına, işine dokunulmayacak.' Notere verdiğin sözü tutmuyorsun. 31 Mart'tan sonra milleti kapının önüne koyuyorsun. Notere verdiğin sözü tutmazsın. Halka verdiğin sözü tutmazsın. Bu tutarsızlıkla ancak bu kadar olur diyorum ve bu yaklaşımı şiddetle kınadığımı belirtmek istiyorum."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Memur-Sen sendika değil" sözüne sert tepki gösteren Yalçın, şunları söyledi:
"İnsanları tehditle, şantajla, baskıyla, şiddetle alabilecekleri yol yok. Bu ancak gerçek yüzlerini gösterir. 31 Mart'tan önce temel hak ve özgürlüklere saygı duyacaklarını, herkesle kardeşçe yaşayacaklarını söyleyenler şimdi her türlü baskıyı her türlü hukuksuzluğu sahaya sürmüşse burada gerçek yüzleri ortaya çıkmış demektir. 31 Mart'tan önceki yüzleri reklam yüzleri demektir. Biz 'bu konuda sizin seçim meydanlarında söylediğiniz sözler siyasetendi, hakikatten değildi' dediğimizde ya da 'o sizin reklam yüzünüzdü şimdiki haliniz gerçek yüzünüz' diye ifade ettiğimizde bu anlamda ana muhalefet partisi liderine 'üyelerimizi zorla istifa ettiriyorsunuz' dediğimizde bize öfkelenmiş ki 'Memur-Sen sendika değil' demiş. Ben buradan Kılıçdaroğlu'na soruyorum: Kandil'e yaslanan, terörden beslenenler mi sendika? 15 Temmuz'da darbe görünümlü işgal hareketi belirdiğinde hiç hesap yapmadan daha saat 11'de mesaj atıp sonra saat 12 olmadan sokağa dökülen canlı yayınlarla çağrıda bulunan Memur-Sen değil de o gün, gece çekirdek çitleyip televizyonun başında bekleyip sabah kalkıp kalabalığın arasına karışıp 2 yumruk sallayıp vaziyeti kurtarmaya çalışanlar mı sendika?" diye sordu.
Törende Memur-Sen ve Eğitim-Bir -Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök de bir konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından kurdele kesilerek Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şubesi'nin yeni hizmet binasının açılışı gerçekleştirildi.
Törene Gaziantep Valisi Davut Gül, AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, Şehitkamil ve Şahinbey ilçe kaymakamları, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat ve yönetimi, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök ile sendika üyeleri katıldı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.