,
  • BIST 9084.03
  • Altın 2325.331
  • Dolar 32.373
  • Euro 35.0126
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 25 °C
  • Antalya 23 °C

Aktay: “Bu bir Haçlı duyarlılığıdır”

Aktay: “Bu bir Haçlı duyarlılığıdır”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, Almanya Parlamentosunda yarın oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

"Almanya'nın, tarihte yaşanmış bir soykırım suçlamasını Türkiye'ye karşı kullanacak en son ülkelerden biri" olduğunu belirten Aktay, "Çünkü Almanya, o dönemde Türkiye'nin müttefiki, Türkiye ile beraber savaş yürütmekte olan bir ülke. Eğer bir takım siyasi, askeri tedbirler varsa bunu en iyi anlayacak ülke de Almanya'dır. Buna rağmen bugün 101 sene sonra tarihi yeniden deşerek, tarihin içerisinden Türkiye'ye karşı böyle bir suçlama söylemiyle hareket etmek Almanya'ya hiç yakışmıyor." ifadesini kullandı. 

Almanya'nın ne yapmaya çalıştığını anlamak gerektiğini belirten Aktay, şöyle devam etti:

"Almanya böyle yapmakla aslında şu anda mülteciler konusunda sergilemekte olduğu gayri insani durumu adeta örtbas etmeye çalışmış oluyor. Şu anda Almanya'nın Türkiye'ye insanlık dersi verecek durumu yok, Türkiye'den insanlık dersi alacak bir durumu var. Ama Almanya biraz pişkinlikle üste çıkmış oluyor. Kendi suçluluğunu örtbas etmek üzere aslında kendi utanılacak tavrını, Suriyeli mülteciler, Filistin ve Mısır konusunda sergilemekte olduğu kayıtsızlığı, kayıtsızlıktan mütevellit utancını örtbas etmeye çalışıyor. Ben şahsen böyle anlıyorum. Şu anda Türkiye'nin Almanya'ya Mısır'da sergilediği lakayıtlık dolayısıyla vermesi gereken, Almanya'nın da alması gereken bir ders var." 

Suriye'deki "insanlık trajedisi" karşısında iki tavrın temayüz ettiğine dikkati çeken Aktay, bir tarafta Türkiye'nin üzerine düşen insani mükellefiyetlerini hiçbir şekilde kaçmadan ve hiç kimseden yardım talep etmeden üstlendiğini, diğer tarafta ise "bu trajediden payına düşen mültecileri bile kendi ülkesinden uzak tutma kavgasında olan bir Almanya'nın bulunduğunu" ifade etti. 

Aktay, "Almanya'nın bugün üzerine düşen bu sorumluluğu yerine getirmekle meşgul olması gerekirken, tutup 101 sene önce Türkiye'nin maruz kalmış olduğu önemli hadiselerden dolayı almış olduğu bir tedbiri parlamento marifetiyle yeniden yazmaya kalkışması aslında ibretlik bir durumdur." dedi. 

"Kimin nerede durduğunu görmek için bugüne bakmak bile yeter" 

Tarihin bugünün etkisiyle her an yeniden yazılabildiğine işaret eden Aktay, "Bunu bilmeyecek kadar tarih bilincinden yoksun insanlar değiliz. Bugünün etkisi de şu andaki bahsettiğim durumdur. Almanya'nın kendi sorumluluğundan kaçmak için tarihe sığınması olarak görebiliriz. Oysa, 101 yıl önce yaşanmış hadiselerde kimin nerede durduğunu görmek için bugüne bakmak bile yeter. Bugün Türkiye nerede, Almanya nerede, Amerika nerede? Türkiye'yi soykırımla suçlayan diğer ülkeler nerede? Türkiye şu anda soykırımdan kaçmaya çalışan insanlara sığınak sunuyor, onlara en güzel şekilde ev sahipliği yapıyor. Buna mukabil diğerleri bu sorumluluktan rezilce kaçmaya çalışıyorlar." diye konuştu. 

Söz konusu yasa tasarısının, 1915 yılında hayatını kaybeden Ermeni ve diğer Hristiyan azınlıkları konu aldığına işaret eden Aktay, şu görüşlere yer verdi: 

"1915'e baktığımız zaman sadece Ermeniler ve Hristiyan azınlıklar mı ölmüş, sadece onlardan insanlar mı ölmüş? 1915 yılı, biraz öncesi ve sonrasında milyonlarca Müslüman katledilmiş, hunharca katledilmiş. Balkanlardan sürülmüş milyonun üstünde Müslüman azınlık var. Bunlar üstelik sürülmemiş de tehcir edilmemiş, direkt oldukları yerde katledilmiş. Bunlara dair en ufak bir duyarlılık bugün sergilemeyip sadece Ermenilere ve Hristiyanlara dönük kaygıyı, duyarlılığı ifade ettiği zaman, bu duyarlılığın biraz Haçlı duyarlılığı olduğu kuşkusu oluşuyor. 101 sene önceki onca strateji, onca trajedi arasından sadece Ermeni ve Hristiyanların maruz kalmış oldukları olayları gündeme getirmenin başka bir izahı yok, bu bir Haçlı duyarlılığıdır. Haçlı duyarlılığıyla hareket eden bir yaklaşım."

"Olay tarihte kalmış, hukuki açıdan da zaman aşımına uğramıştır" 

Aktay, 101 yıl önce yaşananları bugün durdurmanın ve onlara dair bir şey yapmanın mümkün olmadığını bildirdi. Aktay, "Olay tarihte kalmış, hukuki açıdan da zaman aşımına uğramıştır. Ona dair böyle bir duyarlılık geliştirmeye çalışmanın ne ölenlere ne geçmiştekilere ne de bugünkülere hiçbir faydası yok. Ancak bugün yaşanmakta olan bir soykırım var ve bu soykırımı durdurmak mümkün. Esas etik orada başlıyor, etiğin geçerli olabileceği, etiğin bir işe yaracağı, etik bir tarih anlayışının işe yarayacağı esas yer burasıdır ve burada ne Almanya'yı görüyoruz ne Batılı ülkeleri görüyoruz. Onların ikiyüzlü bir biçimde gözden kaybolduklarını görüyoruz. Bugün her damla kandan, Suriye'de, Mısır'da dökülen her damla kandan, Batılıların bu ikiyüzlü yaklaşımlarının önemli bir sorumluluğu, payı var." ifadesini kullandı.

Aktay, insanların barışına, birlikteliğine katkısı sağlamak için bu yolun izlenmemesini istedi. Aktay, "Bu yol asla ne çok kültürlülüğe ne de halkların birbirini daha iyi anlamasına, kaynaşmasına hizmet eder. Nefretten başka bir şeyi artırmaz." dedi.  

"Ben buna bir 'tarih faşizmi' diyorum" 

Tarihte olmuş hadiselerin dosyalarının yeniden açılmasının nefreti körüklemek ve insanların birbirine yaklaşmasını engellemekten başka bir işe yaramayacağına işaret eden Aktay, "Biz bugünü yaşamayı istiyoruz, geleceği inşa etmeye çalışıyoruz, geleceği de geçmişteki hadiselerden kan davaları üreterek inşa edemeyiz. Kan davaları geleceğin inşa edilmesinin önündeki en büyük engellerdir. Geçmişte olanların tarihçilerin işi olarak tarihe terk edilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.  

Benzer konuların parlamentoların işi olmadığını ve bu tür konuların içinden tarihçilerin bile tam olarak çıkamayacağını vurgulayan Aktay, şöyle konuştu:

"Bu konuları yine de tarihçilere bırakmak lazım. Aslında parlamentolardan geçen bu tür tasarılar sadece 'Ermenilerin ya da birilerinin geçmişte soykırıma maruz kalmış olduğunu' oylayarak aynı zamanda bundan sonra başka türlü aksi yönde görüş ileri sürenleri yasaklayan bir yaklaşım içerisinde de bulunuyorlar. Bundan dolayı ben buna 'tarih faşizmi' diyorum biraz. Tarih baskısı bu kadar uygulanamaz, uygulandığı takdirde bu kan davaları üretir, geleceğin inşasının önünde önemli ukdeler oluşturur."  

Fransa'daki grev ve protestolar 

Fransa'da, çalışma yasa tasarısını protesto için düzenlenen gösterilerde polisin vatandaşlara şiddetli tutumunu da eleştiren Aktay, bu konuda hiç kimsenin Avrupalı polisin eline su dökemeyeceğini bildirdi.

Türk polisinin özellikle AK Parti hükümetleri döneminde önemli bir eğitim ve değişimden geçtiğine değinen Aktay, "Türkiye'nin polisi, olabilecek ideal demokratik bir ülkenin polisi nasıl davranıyorsa ona olabilecek ölçüde yaklaştırılmaya çalışıldı. Gezi hadisesinde ciddi anlamda bir vandalizm yapan, normal vatandaşın hayatını kötü bir biçimde etkileyen insanlara karşı polisin aldığı önleyici tedbirler vardı. Türkiye'de hiçbir yerde Fransız polisinin bugün sergilediği türden vandalizm, vahşet ve şiddet göremezsiniz." değerlendirmesinde bulundu. 

Fransız polisinin tutumuna karşı özellikle dünya medyasında bir çifte standart sergilendiğini vurgulayan Aktay, "Dünya medyasının bu konuda sergilediği çifte standardı herkesin dikkatine biz de sunmak istiyoruz. Ülkemizde Gezi hadisesinde kıyametler koparan gerek Türkiye medyasının gerek dünya medyasının burada sergilediği seçiciliği, Ermeni yasa tasarısında, 101 sene önce yaşanmış bir hadiseyi bugün büyük bir insani hümanizm yaklaşımıyla yakalamaya çalışan insanların ikiyüzlülüğünü burada görüyoruz." dedi.

Aktay, "Fransa'yı kendi vatandaşına karşı biraz daha demokratik olmaya davet ederek" şunları kaydetti:

"Esasen şu anda tarihin ekseninin kaymış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Artık 'Avrupai değerler' denilen değerlerin hiçbir sahada hiçbir geçerliliğinin olmadığı bir dönem yaşıyoruz. Avrupa teoride çok iyidir, teoride sınandığında gayet iyi gibi görünür ama esas sahada sınandığında değerleri itibarıyla çuvalladığını görebiliyoruz." 

Kaynak: HÜR24 Haber
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 658 98 55