Basın açıklamasında Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) adına konuşan Başkan Dr. Kemal Noyan; “Ülkemizde 800’e yakın hastane, 8000 civarı ASM ve 1.240.000 sağlık çalışanı 84 milyon vatandaşa her gün fedakârca sağlık hizmeti veriyor. Bu hizmeti verirken mesai mefhumundan bağımsız bir şekilde çalışıyorlar ve özellikle pandemi döneminde ailelerinden, çocuklarından mahrum kalmayı bile göze aldılar. Çok zor günler yaşadılar ama yılmadılar. Fiziksel koşulları itibariyle imkânları kısıtlı sağlık merkezinde çalışan aile hekimleri, mucizevî bir şekilde pandeminin tüm yükünü göğüslemek durumunda kaldılar. Artık kıymetleri bilinsin istiyoruz” dedi.
İlk nefesten son nefese kadar tüm vatandaşlarımızın aile sağlığı merkezlerinden 365 gün boyunca kesintisiz sağlık hizmeti aldığını belirten Dr. Kemal Noyan, “birinci basamak sağlık hizmetlerini yürüten fedakâr sağlık çalışanları sayesinde, ülkemizin gelişmişlik göstergeleri olan anne ölümü ve bebek ölümü oranlarında kısa zamanda uluslararası standartlar yakalanmış ve yıllar içerisinde tüm vatandaşların yaşam süreleri uzamıştır” dedi.
Dr. Noyan sözlerine şöyle devam etti. “Ancak bu süreçte sağlık çalışanlarının yaşam süreleri kısaldı. Şifa dağıttıkları insanlar tarafından canice darp edildiler, bıçaklandılar ve hatta öldürüldüler. Yüzlerce sağlık çalışanı doğup büyüdükleri ülkelerini terk etmeyi göze alarak birçok dünya ülkesine kaçmak zorunda bırakıldılar. Sağlık çalışanları sadece vatandaş tarafından değil, maalesef idare tarafından da başa çıkılması mümkün olmayan iş yükü ve mobbing altında ezildiler. Marketlere bile bıçakla, silahla girilmezken aile sağlığı merkezine vatandaşlar caniliği planlayarak gelmeye başlamıştır. Sözde hukuksal düzenlemeler canilerin yaptığını yanına bırakmaktadır.”
“Sağlık çalışanlarına şiddeti önlemeye yönelik Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ve diğer çatı örgütleri tarafından iletilen öneriler bugüne dek kısmi dikkate alındı. Ancak yapılan hiçbir hukuki düzenleme bu sorunu çözmedi. “Ne yazık ki popülist sağlık politikalarının amacı hiçbir zaman sağlık çalışanını korumak olmadı, aksine konu sağlık çalışanını olunca kör, sağır ve dilsiz oldular” diyen Dr. Noyan, bunun değişmesi gerektiğini, savaşta bile düşman tarafından dokunulamayan, dokunulması savaş suçu sayılan sağlık çalışanına her gün uygulanan sözel ve fiziksel şiddetin, insanlığa yönelik suçlar kapsamına alınması gerektiğinin altını çizdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.